Çalışma, internet kullanımının sıklığına bağlı olmaksızın bu olumlu etkilerin görüldüğünü vurguladı. Hatta haftada bir kereden az internet kullanan katılımcılarda bile bu durum gözlemlendi. Özellikle ABD, Birleşik Krallık ve Çin gibi ülkelerde sık internet kullananların ruh sağlığı değerlerinin daha yüksek olduğu belirtildi.
Uzmanlar, bu olumlu sonuçların yalnızlık yaşayan bireylerin internet sayesinde başkalarıyla bağlantı kurmasına bağlanabileceğini düşünüyor. Özellikle 65 yaş üstü, bekar ve sosyal çevresi sınırlı olan bireylerin internetten en fazla fayda sağladığı belirtildi.
Ancak araştırmada internet ve ruh sağlığı arasındaki neden-sonuç ilişkisi kesin olarak kanıtlanamasa da, uzmanlar internetin doğru ve ölçülü kullanıldığında insanları birbirine bağlayan önemli bir araç olabileceği konusunda hemfikir
Yalnızlık Çalışmaları Merkezi Direktörü Prof. Andrea Wigfield, internetin yüz yüze etkileşimin yerini alamasa da, yalnızlığı azaltmada önemli bir rol oynayabileceğini ifade ediyor.
Bu araştırma, internetin gençler üzerindeki olumsuz etkilerine dair yaygın inanışın aksine, 50 yaş üstü bireyler için farklı bir sonuç ortaya koyuyor.
Curtin Üniversitesi’nden Dr. Patrick Clarke, 50 yaş üstü bireylerin internette daha az sosyal baskı ve kıyaslama yaşadıklarını, bu nedenle internet deneyimlerinin daha olumlu olduğunu belirtiyor.
Bu kapsamlı çalışma, internetin sadece gençler için değil, 50 yaş üstü bireyler için de önemli bir yaşam kaynağı olduğunu gösteriyor. İnternet, bu yaş grubundaki bireylerin sosyalleşme, bilgi edinme ve kişisel gelişimlerine katkı sağlayarak yaşam kalitelerini artırabiliyor.
